Bu seneki tatilimizi Eski Foça'da geçirdik çok da keyif aldık. Taş evleri, güzel denizi ve sıcak insanları ile Foça bu senenin tüm yorgunluğunu atmamızda çok yardımcı oldu.
İyon'dan sonra kalmak için ise Athena Otel'in bir taş evi vardı orayı tercih ettik. Çok zevkli döşenmiş güzel bir ev yapmışlar. Bir otel odasında kalmaktan çok daha rahat oldu bizim için.
Foça etrafında tekne gezileri ile gidilebilecek adalar mevcut. Biz tekne gezimiz için Maymi Tur'u seçtik ve çok da güzel oldu. Tabiki diğer tekne turları gibi aynı yerlere gidiyorlar ancak bizim gibi popüler yaz şarkılarının yüksek sesle çalındığı turlardan çok haz almayan kişiler için çok ideal bir ortam sunuyorlar. Yemekleri de çok güzel. Bu vesile ile kendilerine burdan teşekkürlerimizi iletelim.
Eski Foça içinden denize girilebiyorsunuz ancak farklı ortamlar görmek isteyenler için Eski Foça'dan Yeni Foça'ya giden yolda da birçok güzel koy bulunmakta. Biz bunların içinde en çok Çanak Koyu'nu beğendik. Çanak Koyu yapısı dolayısı ile rüzgarı engelleyen doğal bir sete sahip ve buradan denize girmek oldukça keyifli.
Bunun yanında Eski Foça'ya daha yakın dolmuşlarla da gidilebilen Hanedan Beach isimli bir tesis de var. Birkaç günümüzü de orada geçirdik, oranın da denizi Foça'nın diğer yerlerinde olduğu gibi çok güzel.
Eski Foça'nın güzel insanları demişken bahsini etmeden geçemeyeceğimiz bir isim var, Palmiye Cafe'nin işletmecisi Faik Bey. Her müşteriye misafiri gibi davranmaya dikkat eden ve tabiki herkese yetişmeye çalıştığı için biraz telaşlı ama konuksever yapısı ile insana kendini iyi hissetirmeyi başaran bir kişi. Foça'da bulunduğumuz süre içerisinde birkaç kahvaltımızı burada yaptık ve çok keyif aldık.
Bunun yanında enfes yemekleri ile Çarşı Lokantası Foça'ya gidip kaçırılmaması gereken duraklardan biri. Ben sanırım orda yediğim zeytinyağlılar gibisini başka bir yerde yemedim. Bunun yanında daha birçok çeşit yemekleri de var ve hepsi birbirinden güzel. Birçok öğle ve akşam yemeğimiz onlar sayesinde ziyafet oldu açıkçası.
İzmir'e kadar gitmişken son günümüzü de Efes'i görmek için ayırdık.
İlk kuruluşu MÖ 6000 yıllarına dayanan bu antik şehirde tarihin içinde dolaşmak güzel bir tecrübeydi. Şimdiye kadar niye gitmemiş olduğumuzu düşündüm açıkçası.
İlk kuruluşu MÖ 6000 yıllarına dayanan bu antik şehirde tarihin içinde dolaşmak güzel bir tecrübeydi. Şimdiye kadar niye gitmemiş olduğumuzu düşündüm açıkçası.
Efes Antik Şehri'nin ardından gezimizin son durağı Meryem Ana Evi oldu. Hz. İsa'nın yakalanıp çarmıha gerilişinden kısa bir süre önce, Hz. İsa annesini St. Jean'a teslim etmiş. St. Jean Hz. İsa'nın çarmıha gerilişinden sonra Hz. Meryem'in Kudüs'te kalmasını sakıncalı bulduğundan onu yanına alarak kaçırmış ve buraya getirmiş. Bu yerde bir de bir dilek duvarı vardı. Herkesin dileklerini yazıp astığı bu duvardaki yazılar ilginçti.
Bir sene daha tatilimizi yeni ve çok keyifli keşifler ile kapatmış bulunmaktayız ancak en kısa zamanda Foça'ya yeniden gideceğimize eminim.