San Francisco'da 25-29 Mart tarihlerinde düzenlenen GDC(Game Developers Conference) fuarına katılmak için düştük yollara ve 10 günlük bir Amerika gezisi gerçekleştirdik. Öncelikle San Francisco sonra kiraladığımız araba ile geçtiğimiz Los Angeles gezisi ile çok eğlenceli günler geçirdik.
Gidiş yolculuğumuzu Lufthansa ile yaptık. Sabah 6 uçağı ile önce Münih'e daha sonra 8 saatlik bir beklemenin ardından da ilk hedefimiz olan San Francisco'ya doğru yola çıktık. Ancak yola çıkmadan hemen önce planlarımızda ufak çaplı bir değişiklik yapmak durumunda kaldık. Biz geleneksel bir yaklaşım ile SF'da ulaşımımızı araba kiralayıp hallederiz diye düşünmüştük ama bu konuda son ana kadar yeterince araştırma yapmamıştık. Yola çıkmadan önce valizlerimizi kapatırken Deniz yaptığı kısa bir araştırma ile şehirde park sorunun olduğunu ve şehri gezebilmenin arabasız da halledilebileceğini öğrenince araba kiralama işinden vazgeçtik ama bu da yeni bir soruna yola açtı. Araba kiralama fikri ile oteli şehir merkezine uzak bir yerde ayarlamıştık ve şimdi arabasız olacaksak şehir merkezine yakın bir otel bulmamız gerekiyordu. Otel rezervasyon iptali ve yeni otel ayarlama işlemlerini son dakika hallettikten sonra artık yola çıkmak için hazırdık.
Uzun ve yorucu bir yolculuk ardından gece otelimize ulaştık ve sabaha kadar deliksiz bir uyku çektik. Böylece jet lag olayı bize uğramadan geçti. GDC öncesi iki günü kendimize ayırıp şehri gezmeyi planlamıştık ve ilk gün sabahın erken saatlerinde yeni bir şehrin keşif heyecanı ile dinç bir şekilde uyandık.
Kuruvasanlı ilginç kahvaltımızı yaptıktan sonra çevreye şöyle bakınmak için yola çıktık, çıkış o çıkış gün bitimine kadar şehri gezdik. Şansımıza hava da çok güzeldi. Otelden harita aldık ve şehri turlamaya başladık ve şehrin çoğunu birinci günde gezebildik diyebilirim.
Pier 39'a geldiğimizde şehir turu yapan otobüslere bindik. Şehri otobüsün üst katında açık havadan görmek oldukça keyifli oldu tur sonunda da Golden Gate'den geçtik ve ilk günü bol keşifli bir şekilde noktaladık. Sonraki gün bu yaz iş dolayısı ile SF'ya taşınan arkadaşlarımız Harun ve Ceyda ile buluştuk. Beraber çok güzel vakit geçirdik.
San Francisco'ya giderseniz ve doğa yürüyüşünü sevenlerdenseniz Golden Gate Park'a uğramadan gelmeyin. Şehrin içinde bu kadar büyük, böylesine bakımlı ve kocaman türlü türlü ağaçları görmek kadar insana iyi gelen bir şey olamaz. İçerisinde çok güzel düzenlenmiş özel bahçeleri görme imkanı da bulunuyor.
Golden Gate Parkın sonuna kadar yürüdüğünüzde Pasifik Okyanusuna ulaşılıyor tabi ki oralara kadar gitmişken buz gibi Pasifik sularına ayak değmeden gelmedik.
San Francisco günlerimiz bittikten sonra araba kiraladık ve Los Angeles'a doğru yola çıktık.